Perşembe, Mayıs 14, 2009

Efsane'den Tef'e

-

I.

uzun temmuzlardan sonra
önümüzde bir dağ yükselmişti hani
sen tanrına yönelip, başka şeyler de ver
demiştin.

ben gözlerini gömleklerde yitirmiş bir peygamber sabrıyla
allah'ım demiştim, onun putları senin özleminden
ve sen istemezsen kimdir onu iyi eden.

II.

uzun sokaklarda kimliğini kaybetmiş bir bacağın ortasında
duvara süründükçe dökülen boyaların doğallığında
tanrı ve yaratılış efsanelerinden söz ettik
sen, aslında sümerler diye başlayan cümleler

ben daha dün anasını yitirmiş bir enik sızlanmasında
ne kadar tanrı inancı varsa o kadar içine gömülmüş
ve pezevenkliğini etmek istemiyorum artık dinin
kimin şovuysa oynayan, artık o sürdürsün.

III.

baharın taşıdığı bir mut varsa o kar sularından
her an soğuk vursa da açmış bir kere ağaç çiceklerini rahatlığından

IV.

her filmin rejisörü ölmeklik zorunda olsa.

-

Hiç yorum yok: