cemâlin görmüşüm ayrılmağım yok eğer inanmazsan 'vallâhibillah'
firakcı gözlerin yağmalarından yine dönüp dedim 'estağfirullah'
dudağın şerbeti ayn-i şifâdır 'sekâhum rabbuhum min rahmetillah'
benim gönlüm sana hayrân olupdur ne kim cebbar kılır 'el hükmülillah'
otuziki hurûf oldu visâlin visâlindir visâlindir eyvallah
nesîmî kıldıysa bir kat'i tövbe nasûhi tövbesi 'tübtü ilallah'
Nesîmî
* * * 1. Beyit 1. Mısra: Fatiha'daki harfler ile yüzdeki hatların aynılığı Bkz. Hurufilik kitabı
1. Beyit 2. Mısra: İnsan, Allah'ın tecellisidir bu yüzden "Kul hüvalllah" (De ki o Allah'tır) ayetini okuyor.
2. Beyit : Senin bukle bukle saçların anber kokuludur, kaşlarını görünce (kıvrımı öyle hançer gibi, öyle korkutucu ki) "nasrun minallah" diyerek Allah'tan yardım istedik.
4. Beyit: Senin o firakcı (fitneci/beni senden uzak tutan/diğer sevgililerle aramıza ayrılık sokan vs gibi çeşitli algılara açık) gözlerin öyle yağmalar yaptı ki görünce Allah'tan mağfiret diledim.
5. Beyit: Senin dudağının o tatlı suyu öyle şifalıdır ki cennette Allah'ın rahmetiyle insanları suvarması böyle bir suyla olsa gerek.
6. Beyit: Benim gönlüm işte tüm bunlar yüzünden sana hayran kalıp durmakta ne diyelim Hüküm ancak Allah'ındır. 7. Beyit: Senin yüzündeki hatlardan istiva hattını geçirince zahir olan 32 hatta 32 hurufu buldum ki bu da Allah'a ulaşmanın ta kendisidir.
8. Beyit: Nesîmî, öyle bir tövbe ettim ki diyor, onun tövbesi, bir daha asla aynı hatayı yapmayacak cinsten; tövbe-i nasuh.