Demirel Hükümeti’nin 24 Ocak 1980’de yayınladığı “İstikrar ve Kemer Sıkma Paketi” ve 12 Eylül 1980 tarihinde yapılan askeri darbe ülkede bir kaos ortamı yarattı, ve bu yatırımların azalmasına sebep oldu. GDP düştü.
MGK Başkanı Evren 1981 yılbaşında demokratik sürece geçiş takvimini açıkladı. Yine bu sene içinde kurucu meclis kuruldu, kısmen istikrar sağlandı. Ve ekonomi duruldu.
1982’de Anayasa halk oylamasına sunuldu ve kabul edildi.
1983’de MGK’nın açıkça istemediğini belirtmesine rağmen Özal %45 oyla 211 milletvekili çıkararak o zaman koltuk sayısı 400 olan TBMM’de salt çoğunluğu ele geçirdi. İstikrar sağlandı ve Özal ekonomik planlarını açıkladı.
1987’ye kadar olan Özal başkanlığındaki ANAP hükümeti ekonominin liberalizasyonu ko-
nusunda hızlı adımlar attı ve ilk iktidar döneminde ülke ekonomisinde genel bir ferahlama yaşandı
1987 seçimlerinde Anap, baskın seçimin avantajını kullandı ve yine birinci parti çıktı. Ancak bu sefer ilk iktidar dönemi kadar kolay değildi işler, 1988’den itibaren büyüme hızının düşmesi ve enflasyonun hızla yükselmesi biçiminde ortaya çıkan ekonomik tıkanma ve uygulanmak istenen ekonomik istikrar programının başarısızlığı, GDP’de bir türlü isktikrar yakalanamadı.
17 Ocak 1991’de I.Körfez Savaşı başladı ve Türkiye’nin yanıbaşında bşalayan bu savaş tekrar bir kaos ortamı yarattı. GDP önceki seneye oranla %8.8 düştü.
1991 Ekim ayında seçimlere gidildi. DYP birinci parti olarak çıktı. 92 ve 93 yıllarında ekonomide az da olsa istikrar sağlandı.
1993 yılında Özal’ın ani ölümü siyaseti karıştırdı.
1994’de Çiller'in 5 Nisan kararlarıyla birlikte GDP %5,5 düştü.
1996 ve 1997 yıllarında dönemin başbakanı Necmettin Erbakan’ın uygulamaya soktuğu adil düzen hamlesi iki kaynak paketinden beklenen katkı gelmeyince başarılı olamadı. Büyüme hızlandı ama enflasyon ve reel faiz oranları tırmanışa geçti
1997’de Uzakdoğu-Asya krizi yaşandı, ve tüm dünya piyasalarını etkiledi.
1994 krizi 1999 ve sonrasının öncüsü idi ve Türkiye'nin en önemli kriz nedeninin finans sektörü olacağının işaretini vermişti. 1994 krizinden sonra sektör güçlendirilmedi ve 1999 krizine gelindi. Ve 17 Ağustos depremi de GDP düşüşünü ciddi anlamda etkiledi.
2001 yılında Cumhurbaşkanı’nı Sezer’in Başbakan Ecevit’e kitapçık fırlatmasıyla birlikte birden piyasalarda şok yaşandı ve borsa taban yaptı, bu dövizi yükseltti, ve piyasa para akışını sağlayacak nakit parayı içermediği için kriz yaşandı.
3 Kasım 2002’de seçimlere gidildi ve AKP tek başına iktidar oldu.
31 Aralık 2003'de ekonomi 2002 yılından sonra 2003’te de yüksek oranlarla büyüdü. Parasal ve mali disiplinin sürdürülmesi nedeniyle enflasyon geriledi.
7 Nisan 2004'de dünya piyasalarında başlayan dalgalanma Türkiye ekonomisini de etkiledi. 47 gün süren dalgalanmaya rağmen ertelenen talebin devreye girmesiyle ekonomi yüzde 9.920’ye kadar düştü.
2005 yılını ekonomi sakin geçirdi çünkü reformlara devam edilmişti.Yıllık enflasyon 30 yıl sonra tek haneli oranlara indi ve 2005 sonunda yüzde 7.72 oldu.
4 Mayıs 2006'da cari açık ve enflasyon endişelerine, dünya piyasalarındaki çalkantının da etkisi eklenince, ekonomi dalgalanmaya başladı. Faiz oranları yaklaşık 7 puan yükseltilirken yıllık enflasyon iki haneli oldu. Dalgalanma temmuz ayı ortasında duruldu.
14 Nisan 2007'de “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı”, uygulanma rekorunu kırarak altı yılını doldurdu. 2002-2006 dönemindeki beş yıl içinde hem enflasyon oranı geriledi hem de ekonomi toplam yüzde 45 oranında büyüdü. oranında büyüdü ve yıl sonunda enflasyon yüzde